17 Haziran 2010 Perşembe

İnsan vs Homonculus: Fullmetal Alchemist


İnsan oğlu hiç bir zaman diliminde doğanın bir parçası olmuş mudur acaba diye merak edip dururum hep, ancak insan dediğimiz şeyi insan yapanın ve doğanın parçası olmasına engel olan şeylerin neler olduğu konusunda hep bulanık kalmışımdır. Fullmetal Alchemist
diye bir çizgi filim yapmış ecnebiler, diyor ki insan olmak ruhtur, insan olmak hatıradır. Fiziksel olarak bir anlamı yoktur insan olmanın. Yani şimdi ben zihnimi, hatıralarımı alacağım başkasına koyacağım, o ben olacak ha? Anlayamadığım kısmı şu o zaman bedenimin tarihselliği hiçe mi sayılmış oluyor? Asıl mesele zihin ve hatıralardaysa, genlerin hiç mi önemi yok şimdi? O zaman her şey toplumsal olan "ben"in öğrendiği şeylere mi bakıyor? Yani şimdi o bilim yapan o kadar insan yalan mı söylüyor? Tabii ki de olamaz. Aristotales demiş ki "Ruhun birliğini sağlayan ortak duyu, duyumları tasavvurlar olarak sakladığı için hatırlama ile kendi hallerimizi bilmemizin merkezidir" yani bizi biz yapan ruhumuzdur ve sorugladığımız o bedenin tarihselliği zaten aynı anda ruhun da tarihselliğidir ve bundan ötürü zaten onda kayıtlıdır diyor kendileri. Peki şimdi madde olarak kabul edilmeyen bu ruhta kayıtlı olan "ben", maddeler dünyasındaki madde ve ruh olarak bütünleşmiş benin ne hakla tam temsilcisi oluyor! Beni temsil ettiği yer zaten maddeler dünyasının kendisi, ve ayırışamaz olan (bildiğimiz kadarıyla) bu birliğin esas oğlanı.

Homonculus denen şey ise -çizgi eserdeki anlamıyla- ruhun karşıt tekabülü olan, külliyen maddeden oluşan insanımsı şey. İnsanımsı şey çünkü kendisinde ruh bulunmuyor ve insan olmaya hak kazanamıyor. İşin ilginçleşen tarafı yaratılışları hususunda vuku buluyor. Simyadaki tabuları yıkmaya çalışarak ölü bir insanın ruhunu, bedeniyle beraber geri getirmeye çalışırsan bedeninin belli parçalarından feragat etmek zorunda kalıyorsun. Zira Homonculuslar da o tabuyu yıkan insanların belli organlarından meydana geliyor. Ruhları olmadığı içinse simyadaki efsanevi "felsefe taşı"nı kullanmak zorunda kalıyorlar. Ancak çizgi eserdeki "felsefe taşı" ölen insanların ruhlarından üretiliyor. Olayları pembe dizi karışıklığına dökmeden toparlayacak olursak: Homonculuslar külliyen maddeden oluşuyor ve aynı zamanda da "felsefe taşı" sayesinde ruha da kavuşuyor. İnsan olmak için eksiksiz bir şekilde tüm birleşenleri yerine getirmesine rağmen insan denmemesinin sebebi nedir?

Düşünyorum öyleyse varım, "ruh"um var öyleyse insanım, hatırlıyorum öyleyse "ben"im.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder