26 Aralık 2010 Pazar

[Sansürlü]


İyileşmek. Kabahatli yahut illegal madde bağımlılığından onanmış bağımlılığa geçiş. “Altı ay daha bu ilacı kullanacaksın, yoksa…” Yoksa ne? Her neyse… Metaforlar zihnimden testislerime yuvarlanıyor, bunu yazmalı:

İyileşmek aynı zamanda kimliği belirsiz şahıslardan son havadisleri almak anlamına geliyor. Garip bir şekilde gerçekleşiyor bu. Aynı filmlerdeki gibi, telefonunuza bilinmeyen bir numaradan acayip bir mesaj geliyor: “Bilmem kimin bilmem kimle bilmem ne ettiğini biliyor musun? Bir dost”. Bilmiyordum açıkçası. Demek istediği şeyin Bukowski çakması ifadesi şöyle: “Sevdiğin kadın şu an bir dallamayla öpüşüyor, ya da daha kötüsü onun taşaklarını yalıyor”. Neyse ki umursamıyorum [hatta o kadar umursamıyorum ki bunları yazıyorum, lanet olası sigarayı bırakacak zamandı sanki].

Aslında kimin kiminle ne yaptığından ziyade, esas sorun çok fazla yalana maruz kalmış olmak. Üstelik sadece yaratıcı yalanlara değil, yalan olduğunu bildiğin yalanlara da inanmak. Ve daha bir sürü şey…

Bu tecrübenin ana fikri nedir bilmiyorum açıkçası. [BU KISIM FEMİNİST İTİRAZLAR NEDENİYLE SANSÜRLENMİŞTİR] Bir de tekerlek var. Fakat hikâyeyi anlatmak istemiyorum bu sefer.

1 yorum:

  1. bir kadın, doğurmak istemiyorsa bir adamı, ya kadından rahmini çalmalı adam ya da adam, beyninde peydah olan götten bacaklı hobbitin sözcüklerini çalmasına müsade etmeli.
    çalınmış sözcüklerin hesabı sorulmaz.

    YanıtlaSil